BİLGİ
Kırılma kusurunun ölçüsünün gözlük derecelerine doğrudan yansıyan sabit ve değişmez bir değer olması gerektiği gibi yaygın ve yanlış inanış vardır. Bir insanın gözünün kırıcılık özelliği, aynı insanın boyu, ayakkabı numarası vb gibi sabit ve değişmez bir ölçü değildir. Tam tersine, gözün kırıcılık özelliği son derece dinamik ve değişken bir özellik arzeder. Bu değişkenlik öncelikle akomodasyon (gözün uyum refleksi) adı verilen mekanizmaya bağlıdır. Bu mekanizma özellikle çocuk ve gençlerde çok aktif ve canlıdır. Yaşla birlikte kapasitesi azalarak 60 yaşından sonra çok düşük seviyelere iner. Ancak aktif olduğu yaş dönemlerinde özellikle hipermetropik göz kusurlarının düzeyinde ciddi değişimlere neden olabilir. Kişi hipermetrop olduğu halde akomodasyon rezervi ile bunu telafi edebilir. Bu durum hiçbir şikayete yol açmayabileceği gibi, ciddi sorunlar da yaratabilir. Bu tür gizli hipermetropilerde kişinin öznel durumu çok farklı olabildiği ölçüde gözlük ihtiyacı da farklı olacaktır. Hiçbir şikayeti olmayan düşük dereceli bir hipermetrop, uzun yıllar gözlüksüz olarak yaşamını sürdürebileceği gibi, göz yorgunluğu şikayetleri yaşayan veya kayma sorunu olan aynı düzeydeki bir başka hipermetropun gözlük kullanması şart olabilir. Burada kullanılan gözlüğün derecesi de, kişinin göz bozukluğunun tam karşılığı olabileceği gibi, daha düşük düzeyde bir düzeltme ile daha rahat ediyorsa bu da tercih edilebilir. Özellikle hipermetropik ve astigmatik kusurların tam derecesinin gözlüğe yansıtılması alışma problemleri yaratabildiği için kısmi bir düzeltme çoğu zaman yeterli olacaktır. Özellikle ilk defa gözlüğe başlayacak olan kişilerde bu durum neredeyse kaçınılmazdır. Ancak zaman içinde göz düzeltmeye adapte oldukça gözlüğün derecesi de tedrici olarak gerçek değerine yaklaşabilir. Bu "kısmi" düzeltmenin ölçüsü ise tamamen kişinin muayene sırasında verdiği subjektif reaksiyonlarla belirlendiği için böyle durumlarda farklı hekimlerce farklı dereceli gözlükler reçete edilebilir ve bu son derece olağan bir durumdur. Böyle durumlarda hasta için geçerli ve doğru tek bir gözlük numarasından söz etmek doğru değildir, ancak belirli bir aralık içindeki derecelerin hepsinin geçerli olması sözkonusudur. Bu farklı derecelere alışmak için gerekecek zaman farklı olsa da bunların hepsi aynı kişi için doğru gözlük olabilir.
Gözlük kullanımı kırılma kusurlarının yanısıra özellikle şaşılık tedavisinde de önemli bir yer tutmaktadır. Göz kusuru olan bir kimsede şaşılık da mevcutsa gözlüğün anlam ve önemi daha da artar. Böyle durumlarda hastanın subjektif konforundan çok mevcut kaymanın gözlük ile kontrol edilebilmesini sağlayan değerler ön plana çıkar. Özellikle akomodatif özelliği olan şaşılıklar başta olmak üzere pek çok şaşılık türünde, gözlük kaymanın kontrolunu kolaylaştırmak amacıyla başvurulan bir tedavi aracıdır. Şaşılık tedavisi kapsamı içinde verilen gözlükler ise, salt göz kusuru nedeniyle verilebilecek derecelerden daha farklı derecelendirilebilir. Örneğin şaşılık tedavisi amacıyla kişinin gözünün kendi numarasından daha düşük veya daha yüksek bir gözlük kullanması gerekebilir, kişiye miyop olmadığı halde miyopik dereceli veya mevcut hipermetropisinin daha üstünde veya altında dereceli gözlükler verilebilir. Burada gözlüğün ilk başta yaratacağı rahatsızlığın tıpkı tadı hoş olmayan bir ilacın içilmesi zorunluluğu gibi düşünülmesi gerekir. Bu gibi tedavi amaçlı gözlük uygulamalarına çoğu zaman geçici bir süre başvurulur. Bazen özellikle göz tembelliği tedavisi sırasında gözlerden biri için o gözün görmesini zorlaştırıp, diğer gözün görmesini kolaylaştıracak şekilde gözlük dereceleri farklılaştırılabilir. Bu teknikler, tamamen hekimin deneyimi ve tercihine bağlıdır. Bu nedenle gözlük numarasını kişi için sabit ve değişmez bir değer gibi algılamak ve bu yanlış düşünceden yola çıkarak farklı hekimlerce reçete edilmiş farklı numaralı gözlüklerden tereddüt etmek çoğu zaman gereksizdir.
Gözlük kullanımında bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar şunlardır:
1. Gözlük hekim tarafından hemen daima sürekli kullanmak üzere verilir. Gözlüğün bazen kullanılıp, bazen kullanılmaması veya mesela sadece uzağa bakarken kullanılıp yakına bakarken çıkarılması gibi bir durum sözkonusu olmaz. Bu şekilde gözlük kullanmanın fazlaca bir yararı da yoktur.
2. Çerçeve seçimi çocuklarda ve özellikle de bebeklerde çok önemlidir. Gözlük takabilmek için çocuğun belli bir yaşa gelmesi gerektiği düşüncesi yanlıştır. Eğer tedavisi için gerekliyse 4-5 aylıktan itibaren bebekler dahi gözlük takabilir. Ancak seçilecek çerçevenin yaşına uygun olmasına dikkat etmek gerekir.
3. Özellikle çocuklarda tedavi amaçlı verilen gözlüklerde merceğin gözü her yönden eşit ölçüde kapsayacak konumda durmasını sağlayacak bir çerçeve kullanılmalıdır. Burun üstünden öne sarkan ve böylece çocuğun gözlüğün üstünden bakmasına olanak veren çerçevelerden kaçınmak gerekir. Aşağıda şaşılık tedavisi kapsamında gözlük kullanımı gereken çocuklarda uygun olan ve olmayan çerçevelere örnekler görebilirsiniz.
4. Çocuklarda gözlüğün mümkün olduğunca hafif olmasını sağlamak gerekir. Bu nedenle organik ve inceltilmiş camlar ile esnek, yaylı menteşeli, plastik bir çerçeve veya çerçevesiz dizayn gözlükler tercih edilmelidir. Çerçevelerin kulak arkası kıvrımları uzun ve elastik olmalı, burun dayanağı çocuğun burun yapısına ve yaşına uygun ölçülerde hazırlanmalıdır.
5. Özel bir takım şaşılık türlerinde, çocuklarda da ileri yaştaki presbiyop yetişkinlere benzer şekilde bifokal (çift-odaklı) gözlük kullanımı gerekli olabilir.
"Executive" tip bifokal
Ancak çocuklarda böyle durumlarda kullanılması gereken bifokal gözlük camı, presbiyop yetişkinlerinkinden farklıdır. Bu tip camlara "executive tip" bifokal denir. Burada önemli olan, gözlük çocuğun gözüne takıldığında odakları farklı olan iki merceğin kesişme hatlarının göz bebeğinin tam altından geçmesidir.
"Executive" tip bifokal cam konumu
Şaşılık tedavisi için uygun olmayan gözlüklere örnekler:
Şaşılık tedavisi için uygun gözlük örnekleri:
GÖZLÜK
Gözlük, gözün kırılma kusurlarının düzeltilmesinde bilinen en eski ve etkin yöntemdir. Günümüzde belli koşullar dahilinde yetişkinler için kontakt lens ve refraktif cerrahi gibi alternatifler olsa da çocuklarda hala tek geçerli yöntem olma özelliğini korumaktadır.
Gözlük kullanımı birkaç farklı nedene dayanabilir. Bunların en yaygın ve basit olanı, kırılma kusurlarının düzeltilmesi amacıyla gözlük kullanımıdır. Bu tür gözlük kullanımının tedavi edici değil, düzeltici olduğu unutulmamalıdır. Yani gözlük belli bir süre kullanıldıktan sonra gözdeki kusuru düzeltecek ve sonrasında terkedilecek bir tedavi gereci değildir. Gözlük, sadece kullanıldığı sürece var olan kusuru optik olarak düzelten, çıkartıldığı anda etkisi kalmayan bir gereçtir. Kırılma kusurlarında bugünün koşullarında kalıcı bir düzelme sağlayacak yegane alternatif ancak erişkin yaşlarda uygulanabilen refraktif cerrahi ve laser uygulamalarıdır.